Gamsız Hayat
Ağır hasara yol açacak bir İstanbul depremi sadece o kenti yıkmakla kalmaz, bu ülke yıkılır. TC ilelebet payidar kalamaz.
12 Eylül darbesiyle bozulan İstanbul imar planından sonra, fayların üzerine dikilen o gökdelenleri nasıl bir güç planladı ve emretti? Bu plazalar, oteller, iş merkezleri, Avm’ler yerle yeksan olacaklar biliyorsunuz.
Kanal İstanbul projesi, olası bir depremin daha yıkıcı ve öldürücü olması için planlanan bir patlayıcıdır âdeta. Bir an evvel gök kubbeyi başımıza yıkmak için çabalayan iblisleri “bilimsel açıdan” destekleyen Celal Şengör gibi anlı şanlı Kemalistler de var bu işin içinde.
Milyonlarca insan için, bir an evvel bu şehri terk etmekten başka çare kalmıyor. Atatürk resimleri paylaşarak kendi gönüllerini hoş tutan kesimin, gönlüne şeker yedirenlerin, ne dünya gerçeklerinden haberleri var, ne de bu konular hakkında bir fikirleri var. Ülkesine sahip çıkmasını bilmeyenlerin elinden bağırta bağırta kopartarak alırlar her şeylerini.
Sınıfsal bilinçten uzaksanız, zaten haybeye yaşıyorsunuz demektir. Bir felaket yaşandıktan sonra Suriyeli mülteciler gibi Kapıkule sınır kapısından çıkmaya çalışırsınız, Ege denizinde botlarla yol alırken boğularak sulara gömülürsünüz. “Ama şöyle, ama böyle” demeyin, amayla başlayan lafların dürüstlüğünden şüphe ederim.