Gafil gezme şaşkın
Yaşadıklarımızın 3. Dünya savaşı olduğunun farkında mısınız? Bu savaşta nükleer silahlar, kıtalar arası füzeler kullanılmayacak elbet. Bölgesel terör örgütleri ve küçük ordular arasında yeryüzünün bir çok yerinde çatışmalar sürecek ve bu kaotik ortam; İnsan kaçakçılığı, Organ kaçakçılığı, Silah kaçakçılığı, Uyuşturucu kaçakçılığı pazarının daha da genişlemesine yol açacak. Her alandaki kirlenme suç örgütlerini çoğaltacak, fuhuş mafyası vb mafyalar güçlenirken, din pazarlamacılığı ve ırkçı örgütlenmeler de güçlenecek.
Sınıf düşmanlığı kendini farklı maskelerle gizleyecek, hak ve özgürlük mücadelesi bu toz duman içinde ertelenmeye çalışılacak. İnsanlık kültürel bir Ortaçağa sürüklenirken, hâlâ bu düzeni savunan komformistler bize çemkirmeye devam edecekler. Onlara her durumda, her zaman hava hoş nasılsa. Hayata dürüst bir gözle bakmaya korkanlar; insan onurunu, bilincini, direncini, cesaretini, düşünceyi, yaratıcı zekâyı, şiiri, edebiyatı, sanatı, bilimi ve siyaseti burjuvaziye satmaya çabalayan budalalar, ne geçti şimdi elinize?
Edebiyatı, sanatı, felsefeyi sınıfsal gerçekliğinden kopararak burjuvaziye peşkeş çekmeye çalışan, toplumu gerçekliğe yabancılaştırıp yanılsamalar yaşatan, edebiyat mafyası kurarak bu yabancılaşmanın köleliğini kabul edenlere ödüller dağıtan Doğan Hızlan ve avanelerinin, Neoconcu cemaat ile aynı kültürel iklime hizmet ettiği anlaşılıyor mu? Göğ ekini biçer gibi bizi biçmeye kalkanların iblisin köpekleri olduğu görülüyor mu? Liberallerin, Alevifobiklerin, Güneydoğuyu yakıp yıkan halk düşmanlarının ve onların centilmen kolejli entellerinin, Pentagon stratejisi doğrultusunda yazanların dünyayı başımıza yıkmaya kararlı, güleç yüzlü canavarlar olduklarını, gençliği zehirleyen çiyanlar olduklarını görüyor musunuz?
Edebiyat dünyasında çoğu kimse bugün susup kara bulutların dağılmasını bekliyor. Bir halk, yazarından, şairinden bugün yararlanmayacaksa ne zaman yararlanacak? Çekingen bir “Barış istiyoruz” sloganıyla, “Huzur İslamda” lafının bir farkı var mı? Avantadan barış ve huzur yaşanmıyor. Yazılan kitaplar gerçeği söylememiz için bir vesiledir, araçtır. Başı belada bir halk, senin öykünü şiirini umursar mı artık? Sana değer verildiyse kara günlerde yanında olasın diyedir. Pamuk prensler gibi nereye saklanacağını şaşırma, halkın yüreği hepimizi korumaya yeter. Gafil gezme şaşkın, bir gün ölürsün, dünya kadar şöhret olsan ne fayda?
Hüseyin Kaplan