Eylülist Sol
12 Eylül sonrası oluşturulan “eylülist sol”, İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin Anadolu şubesidir, tıpkı sağcıların ve siyasal islamcıların olduğu gibi. Hatay Eğitim-Sen’e kayyım atayan Kesk yönetimi hangi zihniyetin ve kadroların uşağıdır? Bunlara hata deyip geçebilir miyiz? Oyunbozan reformistler, revizyonistler deyip geçmek mümkün mü? Mızıkçı arkadaşlarla yarın barışıp, aynı sokaklarda saklanbaç oynamaya devam mı edeceğiz?
Emekçi sınıfını burjuvaziye satan sendikacılar, Chp’den milletvekilliğiyle ödüllendirilip, ömürlerinin sonuna kadar ballı maaşlar almıyorlar mı bu halkın sırtından?
Ufuk Uras’ı, Kani Beko’yu hangi hizmetleri için kimler ödüllendirdi, biliyor muyuz? KHK mağdurları için “Bu bir yol kazası” diyen ve Süleyman Soylu ile anlaşıp Yüksel direnişçilerini kaba kuvvetle dışarı attıran Lamî Özgen ve hempaları değil mi? Lamî Özgen de yakında meclise girecek göreceksiniz. Peki bu danalar, seçmenlerin oylarıyla mı meclise giriyorlar sanıyorsunuz? Yoksa bir üst gücün emir ve komutasıyla mı?
15 temmuz darbeciği, bir uluslararası istihbarat örgütleri çatışmasıydı, burada taraf olan Altanlar, Ilıcaklar ve paşalar hapse girdilerse demokrasi kahramanı oldukları için değil, satranç tahtasından düştükleri için girdiler. Onlar galip gelseydi, kimlere neler yapacaklarını tahmin edemezsiniz. “Ne olmuş yani, biraz da siyasal islamcılar yönetsin ülkeyi” diyen Ahmet Altan’ı solculuk adına savunan zerzavat, onun ve pamuk prens’in, sakallı murat’ın, elif şafak’ın hangi odakların mürettebatı olduklarını biliyorlar mı?
12 Eylül edebiyatının bir numaralı elemanı Ahmet Altan, devrimcilerin işkence gördükleri günlerde solu rezil etmeye çabalayan romanlar yayınlıyordu, elbette Kenan Paşalara hizmette kusur etmiyorlardı. Ahmet Altan’a, Nazlı Ilcak’a sahip çıkan sol(!) Yüksel direnişçilerine gelince neden kör takliti yapıyorlar?
Şimdi, yağmur yağdı yarıklar kapandı, Aspasya namuslandı mı?
13 Kasım 2019
Hüseyin Kaplan