Efsun
“Sevilmeden sevmek, insanın sigarasını sönük bir sigaradan yakmaya çalışmasına
benzer” (G. Sand)
Seni dokununca zarar görecek bir kelebek, koklayınca kuruyacak bir çiçek gibi seviyorum, sessiz ve çileli. Seni görünce henüz insanlığın bitmediğini düşünüyorum, insanlığın bütün kederini ve umudunu görüyorum yüzünde. Yeryüzünün yaşamaya değer bir yer olduğuna ve bu hayatı sevmek için yığınla sebep olduğuna beni inandıransın. Yüzün, dünyanın tüm kederlerini taşıyan ve tüm kederlerini silen bir ışık saçıyor. Hiçbir duvarın, engelin durduramadığı ışığınla dünyamı aydınlatıyorsun.
İnsan varsa umut da var yeryüzünde ve her şey… Henüz insanlığın bitmediği umudunu taşıyan bakışlara sahip olan insanları seviyorum. Bakışlarındaki derinlik, yüzündeki hüzünlü anlam beni bir başka evrene götürüyor, yüzünde varlığımın sende kalan parçasını görüyorum. Sana bakınca içimde derin bir uçurum açılıyor, uçurumdan düşerken zarif, küçücük bir çiçeğe tutunuyorum. Sen benim çiçeğimsin.
Sen doğru bir insansın ve bu nedenle güzelsin, doğru ve güzel olduğun için sevilmeye değersin. Bu haksız hayatla yaralı olanların doğruluğu ve güzelliğine inanıyorum.
Gündüzlerim, gecelerim seninle, uykularımı kaçıran sen, uykumda yine sen. Seni seven bir hayalet oldum ben, hep senin ruhunu arayan bir hayalet. Sen benim iyilik perimsin, iyi insanların omzunda onları koruyan peri. Vicdanımsın sen benim.