Çukurova’nın Pamuk Tarımıyla İmtihanı
30.10.2019
“Osmanlı döneminde “cumhuriyet” fikrini dillendirenlere hep “eşkiya” “terörist” damgası devlet-i aliye tarafından vurulmuştur. Dün cumhuriyetin 96. yılı idi. Eğer ulusal kurtuluş savaşını başlatan kadrolar başarısız olsaydı ya da mecliste cumhuriyet karşıtları ağır basıp saltanat ve hilafete devam kararı çıksaydı bugün ders kitaplarında Cumhuriyeti kuran kadrolar nasıl bir damga yerlerdi?
Gelin şimdilik bu sorunun cevabını bir yana bırakıp Boston limanına gidelim.
ABD, İngiliz sömürgesidir. İngiltere’deki tekstil sektörünün ham maddesi pamuk ABD’den getirilmektedir. Bostonlular, İngiltere’den gelen çaya ödenen yüksek vergi nedeni ile limanda birkaç İngiliz gemisine el koyarlar. Bu olay giderek isyana dönüşerek ABD’de iç savaşa neden olur. İç savaş nedeniyle İngiltere’ye pamuk gelmez. İngiltere buna çare aramaya başlar.
Araştırmalar sonucu Çukurova’da pamuk yetiştirilebileceği anlaşılır. Lakin iki sorun vardır. Biri bölge bataklıktır. Diğeri de çiftçilik yapacak yeterli sayıda köylü yoktur. Çoğu göçebedir.
Ama çaresi vardır. Osmanlı hemen bölgeye Fırka-i İslahiye birliklerini bölgeye gönderir. Asker zoru ile göçebeler yerleşik hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Cevdet Paşa bölgedeki izlenimlerini saraya bildirir. Cevdet Paşa’ya göre “Gavur Dağlarında küçük küçük ağalıklara bölünmüş cumhuriyete benzer” hükümetler vardır ve cumhuriyet istibdat demektir.
Fırka-i Islahiye’nin baskısına yörükler direnmektedir. Padişah ferman üstüne ferman çıkarmaktadır. Çünkü İngilizler’e pamuk lazımdır. Yörükler de “Ferman padişahınsa dağlar bizimdir” diye cevap verirler bu dayatmalara.
Bazı göçebeler yerleşik hayata geçirilir. Bir yandan da bataklık kurutmak için bölgeye bol miktarda okaliptüs ağacı dikilmektedir. Yörükler ise bu ağaçlara garip garip bakmışlar ve ağaca “gariptus” demeye başlamışlardır.
Bataklıklar kurutulmuştur. Lakin köylüler pamuk yetiştirmeyi bilmemektedir. İngiltere, Mısır’dan bu işi bilen çiftçiler getirir. Bunlara “fellah” denir. Fellah, çiftçi demektir. Bugün Adana’da fellah denilen Araplar işte bu Araplar’ın torunlarıdır.
Cevdet Paşa, artık istibdat dediği küçük küçük ağalıkları yani cumhuriyetleri ortadan kaldırmış ve İstanbul’daki büyük ağaya bağlamayı başarmıştır.
Mithat Paşa da Fransız Devriminden esinlenerek cumhuriyet fikirlerini yazmaktadır aynı dönemlerde. Cevdet Paşa da artık Adalet Nâzırıdır. Mithat Paşa bu “eşkiya” fikirleri yüzünden yargılanır ve idam cezasına mahkum edilir Cevdet Paşa’nın adalet bakanlığı tarafından.”
Ömer Arslan
Ben de eksikleri telafi edeyim bildiğimce; İngiltere kraliyeti ve tekstil sanayisi için insanlar jandarma dipçiğiyle Toroslar’dan indirilip zorla pamuk tarlalarında çalıştırıldı ve ağalık düzeni kuruldu. Firar edip tekrar dağa kaçıyorlar diye sürekli fetvalar yayınlandı. Önce padişah efendimizin gül hatırı için denildi, halk bunu yutmadı. Sonra “Padişahımızın ihtiyacı mı var, bu pamuğu ekip biçmek sevaptır, sünnettir, Kuran’da yeri var” diye fetvalar verildi. Tıpkı kömür çıkartmak için Zonguldak halkına köle muamelesi yaptıkları gibi.
Cumhuriyet döneminde tekstil sanayisinin Çukurova’da kurulmasının, Hacı Ömer Sabancı’nın devlet eliyle iş adamı yapılmasının serüveni de bunların akabinde geldi. Devlet Bahçeli’nin dedesini de Diyarbakır’ın bir ilçesinden Osmaniye’ye getirip ağalık düzeni kurdurtanlar, hâlâ kraliçenin emrindedirler.
Hüseyin Kaplan