Evrimimiz Tehlikede
İnsanın evrimi-tekamülü ile zekâsı arasında kopmaz bağlantı, onun aynı zamanda daha “zeki ve güzel” bir tür olmasını sağlamıştır. Zekânın gelişimiyle insanın güzelleşmesi arasında pozitif korelasyon görüyorum, çünkü karşı cinsi üremek için seçerken zeki olanı, cesur olanı veya güzel olanı seçen homo sapiens, kendince beğenmediklerinin genlerini elden geldiğince doğal seleksiyona uğratmaya çalışıyordu. Kimse korkak, ahmak ya da beceriksiz birisini seçmiyordu. Keza hayvanlarda da bu böyle süregidiyor. Çirkin bir kuş, ceylan, kaplan, panda, vs. göremezsiniz. Evrim, güzel olanın yaşamasına programlıdır.
Ancak feodal dönemde doğanın işleyişine kafa tutan insan -ki bu yaratanı inkârdır- bu düzeni elden geldiğince bozmuş, görücü usulü evlilikler, başlık parası, kız kaçırma, tecavüz etme gibi zorbalıklarla evrimsel ilerlemeye ve insan aklına zarar verici nesiller doğmasına sebep olmuştur. Kilisenin kürtajı yasaklayan zihniyeti hâlâ bu geleneğin devamıdır.
Gelelim 21. Asr-ı saadete. Günümüz insanı, Taş devrindekiler kadar akıllı olsaydı, İngiltere’den Ortadoğu’ya IŞİD’e cariye olmak için evden kaçan aptal kızlar olamazdı. Goril gibi adamların karısı olmak ve goril nüfusunu artırmak için kendini harcayan beyaz Avrupalının davranışını Batı’nın bilim çevreleri yorumlamak için neden zahmet etmezler? Sosyal psikoloji gibi disiplinlerde yıllar boyu yüzlerce deney yapılırken, bugün laboratuvara gerek kalmayan doğal gözlemler mümkünken, neden susulur? Bu olayları “münferit” diye yorumlama kolaycılığına başvurmak, zekâmızın ve akademik düşünmenin törpülendiğinin ispatıdır.
Günümüzde yaşanan ahlaki erozyonların neticesinde, seçici bir tür olan kadınların; aptal, gaddar ve çirkinleri üremek için seçmeleri; yani insanın evrimini geri vitese takmalarının finalinde, goril nüfusunun artışını göreceğiz. Bunun insan ruhunun ölümüne yol açacağı malumunuz. Evrimsel gidişatımız geri vitestedir ey güzel insanlar!